Ağır vasıtaların yakıtları yakın gelecekte ne yöne evrilecek sorusu bir süredir gündemde. Artı ve eksileri ile “Elektrikli ağır vasıtalar mı, hidrojen yakıt tanklı ağır vasıtalar mı yolların hâkimi olacak?” sorusunun cevabı bulunmaya çalışılıyor.
Mevcut durumda görülen o ki, 44 tonluk bir kamyona güç sağlayacak bir lityum-iyon pil, birkaç ton ağırlığında olacak ve nakliye için mevcut alanı önemli ölçüde azaltacak. Diğer taraftan, elektrikli şarj istasyonlarının artmaya başlaması bir yandan da kolaylık olarak görülüyor.
Hidrojen yakıt hücreli ağır vasıtalar da alternatif bir elektrifikasyon yöntemi olarak görülüyor. Bu durumda, elektrik enerjisini akülerde depolamak yerine, araçtaki bir tankta depolanan hidrojen gazını kullanarak kendi elektriğini üretiyorlar. Elektrikli araçlardan çok daha hızlı bir şekilde sadece birkaç dakikada yakıt doldurabiliyor ve sürdürülebilirlik dostu bir sistem. Yakıt hücreli araçların yaydığı tek yan ürün su buharı.
Elektrikli ya da hidrojen yakıt hücreli… İkisi de sürdürülebilir bir gelecek için önemli bir adım. Hangisinin öne çıkacağını ise, ihtiyaçlar ve uygulamada yaşananlar belirleyecek. Sektör, yakın bir gelecekte bunun cevabını vermeye hazırlanıyor.
HAMA ise bu konudaki beklentileri karşılamak için çalışmaya başladı.